2 Haziran 2015 Salı

Ankara'dan günübirlik gidilebilecek yerler


  Ankara'da oturuyorsanız özellikle hafta sonları, günü birlik gidilebilecek, hem eğlenip hem de dinlenebileceğiniz şehirden kaçış noktaları ararsınız, doğası, tarihi dokusu hem de doğal güzelliği ile cezbedici yerler olmalı bu noktalar. Ankara coğrafi konumu itibarı ile orta nokta'da bulunması nedeni ile pek çok bölgeye yakındır, sizler için yakın mesafede olan, görülmeye değer bazı gezi noktaları seçtim;


 Gölbaşı: Ankara'ya yaklaşık 20 km mesafedeki bu bölgede Mogan ve Eymir gölleri bulunmakta. Ankara-Konya yolunun altından geçen bir kanalla birbirine bağlı olan bu iki göl özellikle hafta sonu gezi ve dinlenceleriniz için uygundur.  Mogan gölü etrafında düzenlenen alanda, piknik alanları, koşu yolu, oyun alanları ile pek çok restoran ve kafe bulunmakta, piknik ve yürüyüş yapmak için uygun bu alanda, gölde su sporları yapmakta mümkün.                                      Eymir gölü Mogan'a göre daha küçük bir alana sahip, göl çevresinde pek çok kafe ve restoran bulunmakta, burada ister doğa yürüyüşü yapabilir, isterseniz bisiklete binebilirsiniz. Göl kenarında Odtü kürek takımının Kayıkhanesi de bulunmakta.











 Karagöl: Çubuk ilçesine yakın bu göl, derin bir krater gölüdür, çevreşi geniş bir ormanla kaplı gölün etrafında piknik alanları ile bir  restoran bulunmakta. Göle düşmüş yemyeşil ormanın gölgesi ile Karagöl görülmeye değer bir manzaraya sahiptir. Piknik ve doğa yürüyüşü yapmak, fotoğraf çekmek için uygun bir bölgedir.


 Kızılcahamam: Soğuk su Milli Parkının bulunduğu bölge, dağlık ve ormanlık bir alana sahiptir. Orman içinde piknik alanları bulunmakta, ayrıca bölge termal otelleri ve maden suyu ile ünlüdür.
Hafta sonu hem piknik yapıp hem de kaplıcalarından yararlanmak isterseniz uygun bir gezi noktası olabilir.


 Beypazarı: Yakın mesafesi nedeni ile özellikle  Ankaralıların rağbet ettiği turistik bir yöremizdir. Yapılan restorasyonlarla korunan yapıları ve tarihi dokusuyla farklı bir ilçemiz. Özellikle İnözü Vadisi, Hıdırlık Tepesi, Gümüşçüler Çarşısı ve Yaşayan Müzeyi gezmenizi öneririm.
Erken saatte gitti iseniz Vadi kenarındaki tesislerde yöreye özgü bir kahvaltı yapabilir,
tarihi konaklarda meşhur Etli güvecin ve el yapımı baklavanın tadına bakabilirsiniz.









 Gölcük: Bolu'nun 13 km güneyinde ormanlar arasında küçük ama şirin suni bir set gölüdür, Milli Parklarca koruma altına alınmış gölün etrafında bir misafirhane,restoran ve kır gazinosu bulunmakta, burada yemyeşil ormanın içinde piknik, göl etrafında doğa yürüyüşü yapabilirsiniz.











 Yedigöller: Bu Milli Park alanında heyelanın oluşturduğu set gölleri bulunmaktadır, birbirine yakın bu küçük set gölleri doğal güzelliği ile hafta sonu tatilcilerinin ilgisini çeker. Park alanı piknik, kampçılık, doğa yürüyüşü ve fotoğrafçılık için çok uygun bir bölgedir.




 Abant: Ankara'ya yaklaşık 2 saat uzaklıkta, Bolu göller bölgesinin 2. büyük gölü olan Abant bir heyelan set gölüdür. Tabiat Parkı olarak işletilmekte olan göl çevresinde piknik alanları, otel ve restoranlar, kamp alanları bulunmaktadır, Yemyeşil ormanın içinde nilüferlerle kaplı göl etrafında yürüyüş yapmanın yanı sıra, bisiklete binebilir, at ve fayton ile de gezebilirsiniz. Her mevsim ayrı güzellikteki gölün kışın karlar altındaki manzarası da görülmeye değerdir.












 Safranbolu: Karabük ilimizin turistik bir ilçesi olan Safranbolu, tarihi dokusu ve eski yapıları ile Unesco tarafından Dünya Miras listesine alınmıştır, Osmanlı döneminden kalan han, hamam, cami ve konakları ile bir Müze Kent durumundadır. Çarşı ve Bağlar bölgesi Safranboluyu ikiye ayırır. Hıdırlık tepesine çıkarak kentin panaromik manzarasını izleyebilirsiniz.




 Eskişehir: Hızlı tren ile Ankara'dan yaklaşık 1 saat süren Eskişehir, sabah gidip akşam dönebileceğiniz bir merkezdir, 1 günü dolu dolu yaşayacağınız, gezip görebileceğiniz pek çok nokta bulunmakta. Porsuk çayında gondola binip, Adalar'da ki kafelerde dinlenebilirsiniz, Haller Gençlik merkezini gezebilir, Odun Pazarında eski Osmanlı evlerini görebilir, parklarında dolaşabilirsiniz.
Parklarında bulunan Suni Plaj, Korsan Gemisi, Masal Şatosu gibi değişik alanlar görülmeye değerdir
Ayrıca Eskişehir'in meşhur çiğ böreğini yemeden dönmeyin derim.




  Kapadokya: Bölge, volkanik dağların püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılması ile ortaya çıkmıştır. Kayalara oyulmuş değişik formlardaki ''Peri Bacası'' diye adlandırılan yerleşim yerleri ile turistlerin ilgisini çekmekte olan bölge Unesco tarafından Dünya Miras listesine alınmış bir Açık Hava Müzesi görünümündedir. Avanos, Ürgüp, Göreme, Uçhisar ve Orta Hisar kaleleri, Ihlara Vadisi başlıca görmeniz gereken yerleridir. Bölgede şarapçılık, çömlek yapımı ve halı-kilim dokumacılığı çok gelişmiş. Bu farklı yapıdaki bölgeyi gezip görmek, yüzyıllarca yıl öncesinin tarihinini solumak isterseniz mutlaka görmeniz gereken gezi noktalarından biridir.







Amasra: Batı Karadeniz bölgesinde bir liman ve iki koydan oluşan doğal güzellikleri ile zengin bölge, Ankara'dan yaklaşık 4 saat sürmesi nedeni ile tercih edilen bir bölgedir. Yeşilin maviye karıştığı bölgede hem gezip dolaşabilir hem de denizin tadını çıkarabilirsiniz, hem Amasra'nın içinden hemde bölgeye yakın olan Çakraz ve İnkumu koylarından denize girilebilir. Çekiciler çarşısı, kalesi, müzesi, kumsalları, balıkçı lokantaları ile renkli ve güzel bir sahil kasabamızdır. Bölgeyi dolaştıktan sonra deniz kenarındaki sahil restoranlarında taze balıkların ve bol yeşillikli salatasının tadına mutlaka bakın. derim.






 Sapanca: Sapanca ilçesinde bulunan tektonik kökenli bir tatlı su gölüdür. Doğal güzelliği ve konumu itibarı ile özellikle Ankara ve İstanbulluların tercih ettiği bölgede orman ve göl kenarında piknik ve kamp alanları bulunmakta. burada göl kenarında yürüyüş yapabilir, tekne ile gezintiye çıkabilirsiniz. Göl çevresinde pek çok restoran ve kafe bulunmakta, özellikle Pazar sabahları kahvaltı için tercih edilen bölgede öğle yemeği yemek isterseniz kiremitte Alabalığının tadına da mutlaka bakın.




 Alabalık Tava





Malzemeler:

kişi başı 1 Alabalık fileto
3 kaşık Mısır unu
2 kaşık Un
Tuz, Karabiber
Sıvıyağ, tereyağı

Yapılışı:

-Balıklar temizlenip, ortadan ayırmadan fileto olarak kesin
-Yayvan bir kapta mısır unu, un, tuz ve karabiberi karıştırın
-Balık filetoların 2 yüzünüde unlu karışıma bulayın
-Tavayağ biraz sıvıyağ, 1 parça tereyağı koyup kızdırın
-Balıkların 2 yüzünüde kızartın.


Afiyet olsun.

4 yorum:

  1. teşekkür ederim. Gezmiş kadar oldum. Oldukça bilgilendirici ve rahatlatıcı anlatöışsınız. En yakın zamanda hepsini gezecegim. saygılar

    YanıtlaSil
  2. Rica ederim, bu şekilde anlatabildiysem ne mutlu :)

    YanıtlaSil
  3. Çok mantıklı sagolun zeynepcim:-)

    YanıtlaSil