10 Ekim 2015 Cumartesi

Turunç


   Muğla'nın Marmaris ilçesine bağlı cennet beldelerimizden biri olan Turunç, çam ağaçları ile kaplı dağları, harika denizi ile küçük bir balıkçı kasabası iken şimdilerde turistlerin gözdesi, yat ve teknelerin uğrak noktası olmuştur.

  Turunç'a ulaşmak için, Marmaris'i geçip, İçmeler'den sonra çam ağaçları ile kaplı, virajlı bir dağ yoluna sapıyorsunuz, keskin virajlarla çıktığınız bu yolda inişe geçtiğinizde, harika bir orman ve deniz manzarası eşliğinde karşılıyor sizi Turunç.


   Çam ağaçları ile kaplı bir dağın eteğinde, yarım ay şeklinde harika bir koy'a sahip Turunç.
Mavi bayraklı, tertemiz ve berrak bir denizi var. Bu muhteşem koy'da  sahil boyunca demirlemiş pek çok tekne görebilirsiniz.
Oldukça yeşil bir bitki örtüsüne sahip olan bölge, çok fazla bulunan turunç ağaçları nedeni ile Turunç ismini almış.    

                        
                                         

   Deniz kıyısı boyunca yan yana sıralanmış pek çok otel, motel ve taze deniz ürünlerini bulabileceğiniz restaurant bulunmakta. Biz yemek için ''Yalı Restaurant''ı tercih ettik, balığı taze, ara sıcak deniz ürünleri lezzetliydi, yanında muhteşem deniz manzarası da cabası... gerçi köy'ün her yerinden manzara çok güzel görünüyor, her yer yürüme mesafesinde. Sahil yolundan yürüyerek deniz manzarası eşliğinde bölgeyi gezebileceğiniz gibi, orman içinden yürüyerek de bölgeyi keşfedebilirsiniz. Ayrıca eşsiz konumu ile dikkatimi çeken bir kaç mekan oldu... Gün içinde ''Turunç Otel''in kendine ait muhteşem koyunda denizin tadını çıkarabilir, akşamüstü de ''Loryma Otel'in'' terasından Turunç'u panaromik olarak tepeden seyrederek güneşi batırabilirsiniz.


                                                                                     


   


   Turunç'un mavi bayraklı plajında, pırıl pırıl denizin keyfini gönlünüzce çıkarabilirsiniz, ancak çam ağaçları ve bal üretimi için arıcılık yapılması nedeni ile bölgede çok fazla sayıda arı var, özellikle sahilde güneşlenirken dikkat edin derim.

   Bölge, yüzme, dalış gibi su sporları ve balıkçılık için de oldukça elverişli, su sporlarının yanı sıra bölgenin zümrüt tepelerinde yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir ve jep safari yapabilirsiniz.



   Turunç'ta konaklayacak iseniz mutlaka tekne turu yapmanızı ve Turunç'un harika koylarını görmenizi öneririm. Biz tur için ''Cem'' teknesini tercih ettik, kalabalık, üst üste bir tekne turu yapmak istemiyorsanız, daha sakin olan bu tur'u tavsiye ederim, en fazla 12 kişinin olacağı bu özel tur'da konforun yanı sıra  mezeler ve yemekte enfes ve çok çeşitli.

 Amos, Baklabükü, Çiflik koyu, Gebekse ve Kadırga koyları birer doğa harikası, Yemyeşil doğanın kucağında mavi-yeşil, berrak denizi olan koylarda denize girmek eşsiz bir duygu.

Çevre koy'ların yanı sıra Turunç'tan haftada 2 gün de Dalyan ve İztuzu'na tekne turları yapılmakta.








   Yemyeşil bir doğa, masmavi bir deniz eşliğinde sakin, huzurlu bir tatil yapmak istiyorsanız Turunç harika bir seçenek. Çam ormanlarının kokusunu içinize çekerek denizin tadını gönlünüzce çıkarabileceğiniz, şehrin karmaşasından kurtulup kafa dinleyebileceğiniz bir yer burası.

   Turunç'tan dönüşte aklınızda mavi yeşil anılarınızın, burnunuzda çam kokusunun ve yanınızda bir kavanoz Bal'ın olacağına emin olabilirsiniz.

Sevgiyle kalın....







Hüseyin Kaptan'ın Mutfağından:



                                                                      SOSLU TAVUK



Malzemeler:

1 kg Tavuk Göğsü
1 kaşık Salça
1 Soğan
2-3 diş Sarmısak
2 kaşık Yoğurt
2-3 kaşık Sıvıyağ
Arzuya göre Nane, Kekik, Pul biber, Karabiber, Kimyon, Tuz

Yapılışı:

-Soğanı ve sarmısağı rendeleyin
-Tüm malzemeyi karıştırıp, tavukları bu sos ile harmanlayın, dolapta 2-3 saat bekletin
-Yağsız tavada ya da mangalda tavukları önlü arkalı kızartın.



MAYONEZ SOSLU PATLICAN





Malzemeler:

1 kg Patlıcan
1/2 bardak Mayonez
1/3 bardak Sıvıyağ
7-8 diş Sarmısak
Nane, Tuz

Yapılışı:

-Patlıcanları yuvarlak dilimleyip tuzlu suda bekletin
-Patlıcanları ızgarada ya da fırında pişirin
- Mayonez, sıvıyağ, rendelenmiş sarmısak, tuz ve naneyi karıştırın
-Patlıcanları servis tabağına alıp üzerine bu sosu dökün.

Afiyet olsun.







1 Ekim 2015 Perşembe

Sedir Adası


 
   Gökova körfezinde bulunan Sedir adasını,  Kleopatra koyunun o bembeyaz kumlarını, turkuaz mavisi denizini ve tarihi kalıntılarını bilmeyen, bu bölgeye gelip te gitmeyen yoktur.
Ada'ya ulaşmak için, Marmaris'in Çamlık köyünden geçerek köyün iskelesinden kalkan teknelere biniliyor, kısa bir yolculuğun ardından, maviden yeşile, yeşilden turkuaza dönüşen denizi izleyerek ulaşıyorsunuz adaya. Ada, sit alanı kapsamında korunmaya alınmış bir açık hava müzesi, girişte ücret ödüyorsunuz bu nedenle ''Müze Kart''ınız varsa yanınıza almayı sakın unutmayın.

   Tekneden indikten sonra zeytin ağaçlarının arasından yürüyerek ulaşılıyor bu küçük koy'a. Ahşap yolun sonuna geldiğinizde müthiş bir manzara karşılıyor sizi, turkuaz mavi, berrak bir deniz, bembeyaz kumlar... sahildeki bir kaç palmiye de eklenince manzaraya tam bir tropik ada havası.
 


   Sedir adasının ilk çağlardaki adı ''Cedrae'', önceleri ada sedir ağaçları ile kaplı olduğu için bu ismi almış ancak günümüzde ada da sedir ağacı kalmamış. Ada maki, zeytin ve çam ağaçları ile kaplı. Doğal güzelliğin yanı sıra ada da Hellenistik ve Roma dönemlerine ait antik tiyatro, agora, kilise ve antik liman kalıntısı bulunmakta, kendinizi denizin büyüsünden kurtarabilirseniz eğer bu kalıntıları da gezebilirsiniz. Ada da yerleşim yok, turistlere hizmet amacı ile sadece bir büfe, duşlar ve kabinler bulunmakta.
 

   Efsaneye göre Romalı komutan Antonius sevgilisi Kleopatra'yı balayı için çok özel bir yere götürmek ister, Kleopatra'nın bir seyahatinde gidip yüzdüğü ve çok beğendiği ancak hiç kum bulunmayan koy'a Kuzey Afrika'dan gemilerle kum getirterek bu muhteşem koyu yaratır, o günden sonra da ''Cedrae'' diye bilinen ''Sedir Adası'', ''Kleopatra Adası'' olarak ta anılır.

  Ada, tarihi dokusunun yanında Anadolu'nun hiç bir kıyısında bulunmayan kumları ile dünyanın sayılı bölgelerindendir. Sadece Kızıl deniz de olduğu bilinen bu kum farklı bir yapıya sahip. Ateşte yanıp, sodalı suda çoğalan kristal kumlar, karbonatlı çamurun bir çekirdek etrafında birikmesiyle oluşmuştur.


   Plajdaki kumların zaman içinde azalmaya başlaması ve gelen turistler tarafından götürülmesi nedeni ile bu eşsiz plaj devlet tarafından korunma altına alınmış, sürekli güvenlik görevlisi bulunan kumsala girmek ve ziyaretçilerin yanlarında kumları götürmesi yasak. Kumsal bir şerit ile turistlere kapatılmış. Plajın çevresine yapılan ahşap yol'dan denize girebiliyor ve plajın gerisindeki zeytinlik alana konulan ahşap şezlonglarda güneşlenebiliyorsunuz.



 
   Bu bembeyaz kumların denize verdiği eşsiz görüntü eşliğinde turkuaz mavisi koy da yüzmek harika bir duygu, akvaryum gibi berrak denizden çıkmak istemeyeceksiniz.
Her ne kadar gidip görmüş olsanız da bölgeye her gelişinizde bu büyülü ada'yı tekrar görmeyi, Kleopatra'nın yüzdüğü sularda yüzmeyi isteyeceksiniz ve her seferinde tekrar tekrar Ada sizi çağıracak.

Sevgiyle...





Yöresel Yemek Tarifi:



Balık Kavurma




Malzemeler:

400 gr Levrek fileto
3 kaşık Zeytinyağı
10 adet Mantar
1 Domates
2 Yeşil biber
100 gr Arpacık soğan
3 diş Sarımsak
2 kaşık Soya sosu
1 kaşık Tereyağı
Tuz, Karabiber, Kırmızı biber, Kekik

Yapılışı:
-Levrek filetoyu iri küpler halinde kesin
-Arpacık soğan ve sarımsakları soyun, sarımsakları ince kıyın
-Mantarları ikiye bölün, domateslerin kabuğunu soyup küp doğrayın, yeşil biberlerin saplarını keserek kalın doğrayın
-Tavaya zeytin yağını koyarak soğan ve sarımsakları 2-3 dk soteleyin
-Levreği tavaya ekleyip yüksek ateşte soteleyin
-Sırası ile mantar ve yeşil biberi ekleyin ve kavurun soya sosunı ekleyin
-Kendi suyu ile kavurmaya devam ederek domatesi ve baharatları ekleyin
-Levreği bir güveç kabına alıp üzerine ufak doğranmış tereyağını koyun
-200 C ısıtılmış fırında 15 dk pişirip sıcak olarak servis edin.

Afiyet olsun.