1 Ekim 2015 Perşembe

Sedir Adası


 
   Gökova körfezinde bulunan Sedir adasını,  Kleopatra koyunun o bembeyaz kumlarını, turkuaz mavisi denizini ve tarihi kalıntılarını bilmeyen, bu bölgeye gelip te gitmeyen yoktur.
Ada'ya ulaşmak için, Marmaris'in Çamlık köyünden geçerek köyün iskelesinden kalkan teknelere biniliyor, kısa bir yolculuğun ardından, maviden yeşile, yeşilden turkuaza dönüşen denizi izleyerek ulaşıyorsunuz adaya. Ada, sit alanı kapsamında korunmaya alınmış bir açık hava müzesi, girişte ücret ödüyorsunuz bu nedenle ''Müze Kart''ınız varsa yanınıza almayı sakın unutmayın.

   Tekneden indikten sonra zeytin ağaçlarının arasından yürüyerek ulaşılıyor bu küçük koy'a. Ahşap yolun sonuna geldiğinizde müthiş bir manzara karşılıyor sizi, turkuaz mavi, berrak bir deniz, bembeyaz kumlar... sahildeki bir kaç palmiye de eklenince manzaraya tam bir tropik ada havası.
 


   Sedir adasının ilk çağlardaki adı ''Cedrae'', önceleri ada sedir ağaçları ile kaplı olduğu için bu ismi almış ancak günümüzde ada da sedir ağacı kalmamış. Ada maki, zeytin ve çam ağaçları ile kaplı. Doğal güzelliğin yanı sıra ada da Hellenistik ve Roma dönemlerine ait antik tiyatro, agora, kilise ve antik liman kalıntısı bulunmakta, kendinizi denizin büyüsünden kurtarabilirseniz eğer bu kalıntıları da gezebilirsiniz. Ada da yerleşim yok, turistlere hizmet amacı ile sadece bir büfe, duşlar ve kabinler bulunmakta.
 

   Efsaneye göre Romalı komutan Antonius sevgilisi Kleopatra'yı balayı için çok özel bir yere götürmek ister, Kleopatra'nın bir seyahatinde gidip yüzdüğü ve çok beğendiği ancak hiç kum bulunmayan koy'a Kuzey Afrika'dan gemilerle kum getirterek bu muhteşem koyu yaratır, o günden sonra da ''Cedrae'' diye bilinen ''Sedir Adası'', ''Kleopatra Adası'' olarak ta anılır.

  Ada, tarihi dokusunun yanında Anadolu'nun hiç bir kıyısında bulunmayan kumları ile dünyanın sayılı bölgelerindendir. Sadece Kızıl deniz de olduğu bilinen bu kum farklı bir yapıya sahip. Ateşte yanıp, sodalı suda çoğalan kristal kumlar, karbonatlı çamurun bir çekirdek etrafında birikmesiyle oluşmuştur.


   Plajdaki kumların zaman içinde azalmaya başlaması ve gelen turistler tarafından götürülmesi nedeni ile bu eşsiz plaj devlet tarafından korunma altına alınmış, sürekli güvenlik görevlisi bulunan kumsala girmek ve ziyaretçilerin yanlarında kumları götürmesi yasak. Kumsal bir şerit ile turistlere kapatılmış. Plajın çevresine yapılan ahşap yol'dan denize girebiliyor ve plajın gerisindeki zeytinlik alana konulan ahşap şezlonglarda güneşlenebiliyorsunuz.



 
   Bu bembeyaz kumların denize verdiği eşsiz görüntü eşliğinde turkuaz mavisi koy da yüzmek harika bir duygu, akvaryum gibi berrak denizden çıkmak istemeyeceksiniz.
Her ne kadar gidip görmüş olsanız da bölgeye her gelişinizde bu büyülü ada'yı tekrar görmeyi, Kleopatra'nın yüzdüğü sularda yüzmeyi isteyeceksiniz ve her seferinde tekrar tekrar Ada sizi çağıracak.

Sevgiyle...





Yöresel Yemek Tarifi:



Balık Kavurma




Malzemeler:

400 gr Levrek fileto
3 kaşık Zeytinyağı
10 adet Mantar
1 Domates
2 Yeşil biber
100 gr Arpacık soğan
3 diş Sarımsak
2 kaşık Soya sosu
1 kaşık Tereyağı
Tuz, Karabiber, Kırmızı biber, Kekik

Yapılışı:
-Levrek filetoyu iri küpler halinde kesin
-Arpacık soğan ve sarımsakları soyun, sarımsakları ince kıyın
-Mantarları ikiye bölün, domateslerin kabuğunu soyup küp doğrayın, yeşil biberlerin saplarını keserek kalın doğrayın
-Tavaya zeytin yağını koyarak soğan ve sarımsakları 2-3 dk soteleyin
-Levreği tavaya ekleyip yüksek ateşte soteleyin
-Sırası ile mantar ve yeşil biberi ekleyin ve kavurun soya sosunı ekleyin
-Kendi suyu ile kavurmaya devam ederek domatesi ve baharatları ekleyin
-Levreği bir güveç kabına alıp üzerine ufak doğranmış tereyağını koyun
-200 C ısıtılmış fırında 15 dk pişirip sıcak olarak servis edin.

Afiyet olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder