BOZCAADA
Feribot'un güvertesinde oturmuş merakla beklersiniz Ada'yı, gidene kadar neler neler kurarsınız kafanızda ve birden beliriverir denizin ortasında, şaşırırsınız, bir anda kafanızdaki düşünceler yerle bir olur, ne olabilir ki bu kadar Boz bir Ada'da...
Ama ilk görüntü sizi hayal kırıklığına uğratmasın, o boz görüntünün ardında öyle sürprizlerle doludur ki bir kaç günlük tatilinizde gördüklerinize ve yaşadıklarınıza siz bile inanamazsınız. her dönemeçte bizi şaşırtan, tarih kokan sokakları, uçsuz bucaksız üzüm bağları, kekik kokulu rüzgarlı tepeleri, bir uçtan diğer uca uzanan kumsalları, pırıl pırıl denizi, lal rengi şarapları, ada ya özgü o leziz yemekleri, yanında kendimizi cüce gibi hissedeceğimiz o devasa Rüzgar Gülleri, kendi yalnızlığına terk edilmiş, virane Polente feneri ve daha neler neler...
Kalacağınız yere giderken Ada'nın o masalsı havası sizi içine almaya başlar, daracık taş döşeli yolları, rengarenk panjurlu, cumbalı evleri her adımda sizi şaşırtan sokakları... ve gece bu masal Adayı düşüne düşüne uykuya dalarsınız.
Sabah uyandığınızda harika bir kahvaltı sofrası sizi bekler, neler yoktur ki o sofrada, mis kokulu domatesler, çeşit çeşit Ada peynirleri, kokulu zeytinyağı içindeki siyah-yeşil zeytinler, Kehribar rengi reçeller... Ada ya gelip te ''RengiGül'ün kahvaltısını tatmadan gitmeyin, o mistik, büyülü havasını mutlaka soluyun, hele o tüllü cibinliğin altındaki reçelleri... Gelincik, domates, böğürtlen, incir, gül. ceviz, şeftali...
Kahvaltıdan sonra hemen hazırlanıp kendinizi Ada'nın diğer ucundaki plajlara atın, Kıvrım kıvrım yollarda gizli kalmış koyları izleyerek bu plajlara ulaşırsınız, Göz alabildiğince uzanan kumsallar, pırıl pırıl, içinden çıkmak istemeyeceğiniz ama bir o kadar da buzzz bir deniz...
Ada da bir güneşi Batı Burnunda, Polente Feneri ve Rüzgar Güllerini seyrederek batırın, şimdiye kadar görebileceğiniz en muhteşem manzara... İnanın en güzel fotoğraflarınızı orada çekeceksiniz ve Kekik kokulu o rüzgarlı tepelerinde bir Bağ evinde Ada şarabınızı yudumlayarak uçsuz bucaksız üzüm bağlarını seyredin...
Bir kahve ya da çay molası vermek isterseniz Meydan'da ki Çınar ağacının altında oturup Ada'nın o mistik havasını koklayarak tavşan kanı çayınızı için ya da liman tarafındaki mavi-beyaz kafelerde oturup denizi seyrederek Damla sakızlı kahvenizi yudumlayın.
Akşam bir Balıkçıya oturun ve sofranızı Ada ya özgü zeytinyağlı lezzetler ile donatın. Kabak Çiçeği Dolması, Deniz Börülcesi, Löbiye, Asma Yaprağında Sardalya, Güveçte Karides, Kalamar.
Dönüşte beraberinizde bir kaç şişe Ada Şarabı, kavanozda Sakız kokulu bir reçel ve ömür boyu unutamayacağınız anılarınız mutlaka olacaktır.
Benden size tavsiye bir Yaz'ınızı mutlaka Bozcaada'ya ayırın, inanıyorum ki her yaz gitmek isteyeceğiniz bir nokta olacaktır.
Malzemeler:
1 demet Deniz Börülcesi
4 adet Enginar
1 limon suyu
1 tutam Karbonat
5 kaşık Zeytinyağı
4 diş Sarmısak
2 kaşık Sirke
Tuz
Yapılışı:
Enginarları yarım Limon suyu ile haşlayın
Börülceleri karbonatlı suda haşlayın, yeşil kalmaları için buzlu suda bekletin, Saplarını kökten sıyırarak temizleyin. Bir tabağa alarak kalan limon suyunu, dövülmüş sarmısak, zeytinyağı, sirke, birazda tuz ekleyerek karıştırın.
Enginarları servis tabağına alın, içlerine deniz börülcesi ekleyip, dereotu ve havuç ile süsleyin.
Afiyet olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder